Malurus elegans, Maluridae familyasından ötücü kuş türü. Göçmen değildir ve Batı Avustralya’nın güneybatı köşesine endemiktir. Eşeysel dimorfizm gösteren bu türün erkekleri üreme döneminde parlak gümüşi-mavi tepe, kulak örtüsü ve sırt tüyleri ile kızıl omuz tüyleri ve siyah boğaz, boz-kahve kuyruk, kanat ile soluk alt tüylerden oluşan oldukça dikkat çekici tüylere sahiptir. Üreme dönemi dışında erkekler ile dişi ve genç kuşlar asıl olarak boz-kahve tüylere sahiptir ancak erkeklerde bazen mavi ve kara tüylere de rastlanır. Farklı ırklar tanımlanmamıştır. Malurus lamberti ve Malurus pulcherrimus türlerine çok benzer ve yakından ilişkilidir ancak birlikte bulundukları yerlerde geçiş tiplerine rastlanmadığı için ayrı bir tür olarak sınıflandırılır. Yerel olarak yaygın olsa da sayılarının azaldığına dair kanıtlar bulunmaktadır.
Dar gagalı bir kuş olan bu tür böcekleri yakalamak için adapte olmuş bir türdür ve asıl olarak böcekçildir. Çoğunluğu Eucalyptus marginata ağacıyla oluşmuş ılıman ve nemli ormanlarda fundalık ve çalılıklarda beslenir ve yaşar. Malurus cinsi kuşlarda yaygın olduğu üzere sosyal olarak tekeşli çift ile yavruları beslemek için yardımcı olan kuşlardan oluşan küçük gruplar hâlinde bulunur. Bu tür için diğer türlere nazaran daha fazla dişi yardımcı kuş tespiti yapılmıştır. İletişim ve kur yapmak için değişik şakıma ve ötüşler ile görsel olaylar saptanmıştır. Bölgelerini belirtmek için şakırlar ve kuşlar diğer bireyleri şakımalarından ayırt edebilir. Erkek kuşlar sarı taç yapraklarını kopararak kur sırasında dişilere sunar.
Malurus elegans taksonomi kayıtlarına 1837 yılında ornitolog John Gould tarafından geçirildi. Kuşun bilimsel adı Latince “zarif” anlamına gelen elegans sözcüğünden gelir.1 Bulunduğu yer olarak Avustralya’nın doğu kıyısını belirten Gould, daha sonra John Gilbert tarafından Güneybatı Avustralya’dan getirilen diğer örnekleri incelerken hatasını anlamıştır.2 Amatör ornitolog Gregory Mathews, 1916 yılında dişilerin daha koyu tüylerine dayanarak güney ormanlarında bulunan kuşları warreni ırkı olarak tanımlamıştır.3 Ancak başka gözlemciler bu farklılığı daha sonra tespit edememiştir ve ayrı bir ırk bu tür için tanımlanmamıştır.4 Aslında populasyonlar ve bireyler arasında boyut ve renk açısından çok az varyasyon bulunur.5
Avustralya ve Yeni Gine’de bulunan Malurus cinsinin 12 türünden biridir.6 Bu cins içinde diğer üç ayrı tür ile kestane renkli omuz tüyleri nedeniyle bir grup oluşturur. Diğer üç tür Cape York Yarımadası’nda bulunan Malurus amabilis, kıtanın çoğu yerinden bulunan Malurus lamberti ve Batı Avustralya’nın güneyi ile Eyre Yarımadası’nda bulunan Malurus pulcherrimus türleridir.7 Moleküler DNA çalışmaları en yakın akrabasının M. pulcherrimus olduğunu göstermiştir.8
Maluridae familyasındaki tüm kuşlar gibi M. elegans türü de gerçek çit kuşları (Troglodytidae familyası) ile akraba değildir. Önceleri sinekkapangiller (Muscicapidae) familyası içinde,910 daha sonra ötleğengiller (Sylviidae) familyasında sınıflandırılmış olup;11 1975 yılında ise kendine ait Maluridae familyası tanınmıştır.12 Son zamanlarda yapılan DNA analizleri, Maluridae familyasının Meliphagidae ve Pardalotidae familyaları ile akraba olduğu ve büyük Meliphagoidea üst familyasında sınıflandırılabileceğini ortaya çıkarmıştır.1314
Ornitolog Richard Schodde 1982 yılında, omuz tüyleri kestane renkli olan dört türün kuzeyde form çeşitliliği olması ve kıtanın güneydoğusunda bu çeşitliliğin görülmemesi nedeniyle kökenlerinin kuzeyde olduğunu önerdi. Kuşların atalarının güneye ve güneybatıya, yaklaşık 2 milyon yıl önce, Pliyosen Çağın sonunda ya da Buzul Çağının başında sıcak ve nemli bir dönemde yayılmış olabilir. Takip eden daha soğuk ve kurak iklim yaşam alanlarının azalmasına ve populasyonların parçalanıp ayrı kalmasına neden olmuş olması muhtemeldir. Güneybatıda kalan kuşlar M. elegans türüne, kuzeybatıda kalanlar da M. lamberti türüne dönüşmüştür. Tekrar iklimin ısınması ve nemli olması sonucu kuşlar tekrar güneye yayılmış ve bu yeni grup orta ve güney Avustralya ile Eyre Yarımadası'na kadar olan bölgeye dağılarak M. pulcherrimus türüne dönüşmüştür. Buna da etken serin iklimin bu populasyonu diğerlerinden izole etmesi olmuştur. En sonunda Buzul Çağının sonunda 12.000-13.000 yıl önce kuzeydeki kuşlar tekrar güneye yayılmıştır. Bu yayılma sonucunda farklı üç türün aynı bölgede yaşamasına neden olmuştur. İleride yapılacak olan daha gelişmiş moleküler analizler bu hipotezleri değiştirebilir.15
Malurus elegans 15 cm boyu ve 8-11 g ağırlığı ile Maluridae familyasının en iri üyesidir.16 Ortalama kuyruk uzunluğu 7,5 cm’dir.1718 Uzunluğu erkeklerde ortalama 10 mm ve dişilerde 9,3 mm olan gaga görece uzun, dar ve sivridir; tabanı da geniştir.19 Yüksek olduğundan çok geniş olan gaga çevrelerinde böcek arayarak beslenen kuş türleri ile benzerdir.20
Aynı familyada bulunan diğer kuşlar gibi bu tür de belirgin eşeysel dimorfizmi ile tanınır. Erkeklerin üreme dönemi tüyleri kara ve boz-kahverengi tüyleriyle kontrast yaratan parlak mavi ve kestane renklidir. Oldukça parlak renkli olan tepe, kulak örtüsü ve üst sırt tüylerini kur sırasında gösterir.21 Üreme döneminde erkeğin tepesi, kulak örtüsü ve üst sırtı gümüşi mavi tüylerle kaplıyken boğazı ve ensesi kara renklidir, omuzlarında parlak kızıl-kahverengi tüyler bulunur. Uzun kuyruğu ve kanatları boz-kahverengindedir, karnı ise boz-beyaz renklidir. Üreme dönemi dışında olan erkekler ile genç ve dişiler genel olarak boz-kahverengindedir ancak erkekler bazen mavi ve siyah tüylerin bazılarını koruyabilir. Tüm erkeklerin gagaları ve sürmeleri kara renklidir. Dişilerin ise gagaları kara iken sürmeleri pas rengi ve göz halkaları soluk boz rengindedir. Erişkin olmayan erkeklerin sürmeleri altı haftalık iken kararır ve yumurtadan çıktıktan sonraki ilk üreme döneminde tüyleri tam olarak üreme tüylerine değişmez.22 Bu tüyler kafada mavi ve boz, göğüste kara ve boz lekeli ve parçalı görünüme neden olur. Erkeklerin çoğu ikinci yıllarında üreme tüylerinin tamamına kavuşurken bir kısmı bunun için üçüncü yıllarını beklemek durumundadır.23 Tek bir grup içinde farklı erkek bireylerin üreme tüylerine sahip olduğu gözlemlenmiştir ama bunun çiftleşme durumuna ve baskınlığa nasıl etkisi olduğu bilinmemektedir.24
Hem erkek hem de dişi üreme döneminden sonra sonbaharda tüylerini değiştirir ve erkekler eklips tüylerine bürünür. Kışın ya da ilkbaharda tekrar üreme tüylerine kavuşurlar.25 Gövde tüyleri her iki tüy değiştirmede de değişir ama kanat ve kuyruk tüyleri yalnızca ilkbaharda değişir. Kuyruk tüyleri aşındığında ya da zarar gördüğünde herhangi bir zaman değişebilir.26 Erkeklerin, özellikle kulak örtülerinde bulunan mavi tüyler oldukça parlaktır.27 Bu parlak mavi tüyler aynı zamanda morötesi ışığıda oldukça iyi yansıtır. Görüşleri morötesini algılayabilen bu cins kuşlar için mavi tüyler daha da parlak gözükmektedir.28
Malurus elegans sosyal grubu içindeki bireylerle haberleşmek ve bölgelerini belirtip savunmak için sesli iletişimi kullanır.29 Bireyleri şakımalarından ayıredebilirler böylece grup üyeleri ile yabancıları tanıyabilirler.30 Ana şakımaları, 1-4 saniyelik tiz sesli ve saniyede 10-20 öge içeren bir şakımadır. Hem erkek hem de dişiler tarafından, özellikle bölge sınırları konusunda bir sorun olduğunda kullanılır.3132 Genellikle şafak sökmeden hemen önce ve söktükten hemen sonra şakırlar.33 Beslenmek için dolaşan kuşlar diğerleriyle alçak tonlu ve azalan tonda sii-sii-sii sesinin tekrarıyla iletişim içinde olur. Yüksek ve keskin tsit sesi alarm çığlığıdır.34
Maluridae familyasında bulunan kuşların bir sezona sağ kalma oranları bu kadar küçük kuşlar için oldukça yüksektir. Malurus elegans bir sonraki yıla erkeklerin %78’i ve dişilerin %77’sinin kalması oranlarıyla familya içinde en yüksek hayatta kalma oranına sahiptir.35 10 yaşına ulaşmaları olağandışı değildir ve bilinen en yaşlı Malurus elegans 16 yaşına ulaşmıştır.36
Malurus elegans Batı Avustralya’nın güneybatı köşesinde Perth’in kuzeyinde Moore Nehri’nden güneyde Margaret Nehri’ne ve doğuda da Albany’ye kadar olan bölgede yaşar.37 Bulunduğu bölgelerde yaygındır38 ancak bataklıkların kuruması nedeniyle populasyonunun azaldığına dair bazı kanıtlar vardır.3940 Eucalyptus diversicolor ve Eucalyptus marginata ağaçlarından oluşan ormanların alt bölümlerinde yaşar. Eski ormanlar daha az tercih ettikleri yerlerdir ancak kuşların ağaç kesilen bölgelere geldikleri dikkat çekmiştir.41 Yangın sonucu da populasyonlar uzaklaşır ve iki yıldan önce geri dönmez.42 Altında çalılık bulunmayan Pinus cinsi çam ormanları yaşamaları için uygun değildir.43
Orman içinde daha nemli olan dereyatağı yanında bulunan Lepidosperma effusum sazlıklarını tercih eder.44 Yaşadığı bölgenin kuzeyinde M. lamberti, doğusunda da M. pulcherrimus türlerinin yaşam alanlarıyla komşudur. Diğer iki tür daha kuru çalılıklarda yaşarken M. elegans daha nemli ormanları tercih eder.45 Ara formların olmaması nedeniyle bu üç kuş ayrı tür olarak kabul edilir.46
Normal hareket şekli iki ayağın da aynı anda yerden kesilip tekrar yere bastığı hoplayarak ilerlemedir ama koştukları da görülebilir.47 Dengesini oldukça uzun kuyruğuyla sağlar. Kuyrukları yukarı doğru dik durur ve nadiren hareketsiz kalır. Kısa, yuvarlak kanatlar ilk kalkışın iyi olmasını sağlar ve kısa uçuşlar için yararlıdır ancak uzun uçuşlarda yarar sağlamaz.48
Malurus elegans az sayıda kuştan oluşan gruplar halinde yaşayan ve ortaklaşa yavrularını büyüten bir türdür ve bölgelerini yıl boyunca savunurlar. Bu bölgeler doğal yaşam alanlarını oluşturan ormanlarda 0,4-2,4 hektar civarındadır ama daha az tercih edilen yerlerde daha küçük de olabilir.49 Yaşadıkları alan iyi geçen bir üreme döneminde gruba yeni katılan bireyleri de destekleyebilecek kadar geniştir.50 Gruplar iki ila dokuz kuştan oluşur ve ortalama dört kuş bulunur.51 Kendi familyası içinde en büyük gruba sahip türdür. Bunun nedeninin yüksek yıllık hayatta kalma oranı ve uygun bölgelerde yaşamaları olduğu düşünülmektedir. Üreme oranları düşük de olsa genç kuşların doldurabileceği boşluklar bulunmaktadır.52 Çiftler sosyal olarak tekeşlidir ve eşlerden biri ölünceye kadar birlikte kalırlar. Hayatta kalan kuş genelde grupta bulunan yardımcı kuşlardan birini eş olarak seçer. Üzerinde çok araştırma yapılmasa da bu türün çiftleşirken birkaç bireyle birlikte çiftleştiği bilinmektedir.53 Bu türde diğerlerine nazaran dişi yardımcı kuş sayısı daha fazladır.54 Grupların yarıdan fazlasında genelde dişi olan iki ya da daha fazla yardımcı kuş barındırır. Yardımcı kuşlar yavruları besleyerek üreme döneminde çiftleşen dişilerin yükünü azaltır.55 Yardımcı kuşların yılda başarıyla büyütülen yavru kuş oranını 1,3’ten 2 kuşa çıkarttığı ve dolayısıyla üreme şansını arttırdığı gösterilmiştir.56 Erkek yardımcısı olan grupların dişi yardımcılardan biriyle yeni bir çift oluşturup bölgeyi genişlettikleri görülmüştür.57
Yuvalara saldıran başlıca avcılar arasında Avustralya saksağanı (Cracticus tibicen), diğer Cracticus cinsi kuşlar, Dacelo novaeguineae, Strepera cinsi kuşlar, kargalar ve kuzgunlar (Corvus cinsi kuşlar), Colluricincla cinsi kuşlar ile kızıl tilki (Vulpes vulpes), kedi ve keme (Rattus rattus) gibi memeliler bulunur.58 Hem erkek hem de dişi erişkin kuşlar, tehlike karşısında yavru kuşların olduğu yuvadan uzaklaşmak için koşarak avcıları kendilerine çeker. Koşu sırasında baş, boyun ve kuyruk aşağı iniktir, kanatlar açık tutulur ve tüyler kabartılır. Kuş bu sırada durmadan koşarken aynı sırada alarm çağrısı yapar.59
Bu türde dişiler erkeklerin kur gösterisine cevap verirken, yavrular yiyecek isterken, yardımcıların daha yaşlı kuşlara ve gençlerin kendinden büyüklerine yaptıkları belirgin bir “kanat çırpma” davranışı gözlemlenmiştir. Bu davranışta kuş başını ve gagasını eğer, kanatlarını gererek hızlıca çırpar ve gagasını ses çıkarmadan açık tutar.60
Malurus cinsi bütün türler gibi bu tür de aktif ve hareketli bir besin avcısıdır.61 Eğrelti otları (Pteridium esculentum), fundalıklar ve orman tabanında yaparak örtüsü içinde sürekli olarak besin arar. Özellikle yaz ve sonbahar aylarında dökülen ökaliptus kabuklarının eklem bacaklılar ile kaynadığı dönemde ormanın altındaki korunaklı otlardan çıkıp 5 m kadar yüksekte ağaç gövdelerine çıkar. Ancak muhtemel avcılara göründüğü için bu çıkışlar kısa sürelidir. Çoğu böcek olan çok çeşitli küçük hayvan ile beslenir. Yıl boyunca karıncaları, çeşitli böcekleri yer ve üreme döneminde örümcekleri, tırtılları da besin listesine katar.6263 İlkbahar ve yaz aylarında kuşlar gün içinde dönem dönem aktif olur ve besin arayışında şakımaları duyulur. Günün sıcaklığında grup bir arada saklanarak dinlenir. Kışın besin bulmak zorlaştığı için tüm gün besin ararlar.64 Özellikle kış mevsiminde karıncalar besin listelerinin çok önemli bir bölümünü oluşturur.65
Maluridae familyasındaki diğer türler gibi Malurus elegans erkekleri de kur sırasında dişiye göstermek için renkli çiçek taç yaprakları taşır. Bu türün sarı ve nadiren de beyaz taç yaprağı taşıdığı gözlemlenmiştir.66 Taşınan taç yaprakları erkeğin kendi bölgesinde ya da başka bir bölgede dişiye sunulur.67 "Yüz yelpazesi" davranışı saldırgan ya da kur gösterisi olarak değerlendirilir.68 Bu davranış sırasında mavi kulak örtüsü tüyler kabartılır.69 Gümüşi mavi sırt tüyleri de bu tarz davranışlarda diğer türlerden daha çok kabartılır.70
Üreme mevsimi familyada bulunan diğer türlerden daha kısadır ve ekim ayından (nadiren eylül ayından) aralık ayına kadar devam eder. Hemen hemen tamamen dişi tarafından yapılan71 yuva yerden 20 cm yükseklikte yoğun bitki örtüsü içindedir. Yuvarlak ve kubbeli bir yuvadır; bir yanından giriş bulunur ve kurumuş otlar ile örümcek ağlarından yapılır. İç tarafı daha ince otlar ya da Clematis pubescens ve Banksia grandis ile döşenir. Üreme mevsimde bir nadiren de iki kez kuluçkaya yatılır. İkinci kuluçka dönemi birinciden ortalama 51 gün sonradır.72 Bir kerede iki ya da üç yumurta yumurtlanır. Yumurtalar mat krem-beyaz renkte, kızıl-kahverengi lekeler bulunan oval şekildedir. Boyu 12x16 mm’dir.73 Dişi bir saatliğine kuluçkaya yatar, sonra erkeğin çağrısıyla 15-30 dakikalığına besin aramaya çıkıp geri döner. Uzun kuyruğu genellikle dar yuvadan kıvrılmıştır ve sahada gözlem yapılırken kuluçkaya yatıldığının anlaşılmasına yardımcı olur.74 Kuluçka 14-15 gün sürer ve ikinci sefer bir gün az sürer.75 Yumurtadan yavru çıkma oranı %94'tür. Yumurtadan yeni çıkan yavrular çiğ kırmızı renkte, tüysüz ve gözleri kapalıdır; beslenmeye ihtiyaçları vardır. Bir gün içinde derileri mavi-boz renge dönüşür ve tüyler oluşmaya başlar. Üçüncü gün içinde primer tüyler deriden çıkmaya başlar. Beşinci gün açılmaya başlayan gözler bir gün içinde tamamen açılır. Tüm grup üyeleri tarafından beslenen yavruların dışkı torbaları 11-12 gün boyunca taşınır. Bu süre içinde palazlanan yavruların kuyrukları ve kanatları tam gelişmemiştir ve iyi uçamazlar.76 Kanatlarının tam olarak gelişmesi gereken on gün boyunca yuvaya yakın yerlerde saklanırlar. Palazlandıktan sonra bir ay boyunca grupta bulunan bütün kuşlar tarafından beslenirler. Başka gruba geçmeden önce yavrular yardımcı olarak bir yıl boyunca grup ile kalır. Kuşlar cinsel olgunluğa bir yaşında erişir ancak dişiler üçüncü yaşlarına kadar çiftleşmezler.77
Genel
Özel
Orijinal kaynak: malurus elegans. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Schodde R (1982) The fairy-wrens: a monograph of the Maluridae. Lansdowne Editions, Melbourne. ↩
Rowley & Russell, s. 40–41 ↩
Rowley & Russell, s. 143 ↩
Rowley & Russell, s. 159 ↩
Rowley & Russell, s. 173 ↩
Rowley & Russell, s. 36 ↩
Rowley & Russell, s. 43-44 ↩
Rowley & Russell, s. 172–73 ↩
Rowley & Russell, s. 46 ↩
Rowley & Russell, s. 45 ↩
Rowley & Russell, s. 44 ↩
Rowley & Russell, s. 63 ↩
Rowley & Russell, s. 65–66 ↩
Rowley & Russell, s. 66 ↩
Rowley & Russell, s. 173 ↩
Rowley & Russell, s. 128-29 ↩
Rowley & Russell, s. 130 ↩
Higgins PJ, Peter JM, Steele WK (Eds.) (2001). Handbook of Australian, New Zealand & Antarctic Birds: Volume 5 (Tyrant-flycatchers to Chats). Oxford University Press, Victoria. isbn 0-19-553258-9 ↩
Rowley & Russell, s. 134 ↩
Rowley & Russell, s. 175 ↩
Rowley & Russell, s. 164 ↩
Rowley & Russell, s. 42 ↩
Rowley & Russell, s. 41 ↩
Rowley & Russell, s. 58 ↩
Rowley & Russell, s. 56 ↩
Rowley & Russell, s. 93 ↩
Rowley & Russell, s. 94 ↩
Rowley & Russell, s. 99 ↩
Rowley & Russell, s. 121 ↩
Rowley & Russell, s. 77 ↩
Rowley & Russell, s. 61–62 ↩
Rowley & Russell, s. 49–52 ↩
Rowley & Russell, s. 75 ↩
Rowley & Russell, s. 76 ↩
Rowley & Russell, s. 91 ↩
Rowley & Russell, s. 116 ↩
Rowley & Russell, s. 117 ↩
Rowley & Russell, s. 175–76 ↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page